Lefkoşa Gezilecek Yerler

Tahmin edilemeyen bir kuruluş tarihi olan ve şu an için de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin başkenti olan Lefkoşa aslında Lüziyanların devrimi ile gelişmeye başlamış ve en son olarak da buralara kadar gelmiştir. Bu şehrin en büyük özelliği de Rum ve Türk olarak ikiye ayrılan bu adanın tam orta noktasında bulunmasıdır. Şehir içinde yeşil bir hat görebilirsiniz. Bu hattın bir tarafında Rumlar diğer tarafında da Türkler yaşamaktadır. Gezilecek bir çok bölgesi olan bu şehir için merak ettiğiniz Lefkoşa Gezilecek Yerler hakkında sizlere tüm yerleri sıralayacağız. Etrafı surlar ile çevrili olan bu şehir yaz mevsiminde dünyanın dört bir yanından bir çok turiste kapılarını açmaktadır. Ayrıca 300 yıldan fazla bir süre Türklerin elinde kalan bu şehirde tam anlamı ile bir Türk kültür esintisi görebilmenizde mümkündür.

Gezilecek Yerler

Bedesten; Gotik mimari yapısında tasarlanmış olan bu kilise Selimiye camisinin hemen güney bölgesinde kalmaktadır. Bu yapı Venediklilerin elindeyken bir Ortodoks metropolit binası Türklerin elindeyken ise bazı ufak değişikler yapılarak kapalı çarşı olarak kullanılmıştır. Kısacası iki farklı kültürün etkisini bu kilise içinde görebilirsiniz. Kuzey kapısı da gotik mimari eserler arasında oldukça önemli bir yerdedir. Bu şık tasarımlı kapı üzerinde orta çağda asil aileler olan ailelere ait armaları görebilirsiniz.

Barbarlık Müzesi; bu müze özellik ile de Türkler tarafından kesinlik ile ziyaret edilmesi gereken bir yerdir. Zamanında Kıbrıs Türk kuvvetleri alay doktoru olan binbaşı doktor Nihat İlhan ile birlikte eşi ve üç çocuğu da cani Rumlar tarafından öldürülmüştür. Ardından da bu ev bir müzeye çevrilmiş ve Kıbrısta öldürülmüş olan her Türke ait bulunabilen yapılar duvarlara fotoğraf olarak asılmıştır. Eğer yolunuz Lefkoşaya düşerse bu müzeye kesinlik ile uğramanızı öneririz.

Haydar Paşa Camisi; 14. Yüzyılda Lüziyanlar tarafından yapılmış olan bu kilise tam anlamı ile gotik tarzda bir sanat tasarımında dizayn edilmiştir. Lefkoşa Gezilecek Yerler arasında geçen bu kilisenin en çok dikkat çeken özelliği ise duvarın içine doğru çekilmiş olan ve yukarıya doğru da çıktıkça daralan ayaklardır. Ayaklar arasına yerleştirilmiş olan dar ve uzun pencerelerde bu farklı tasarımı ortaya çıkarmıştır. Güney ve batı kapılarının mimarileri aynı olmak ile birlikte güney kapısında taş işçiliği ile yapılmış bir sanat vardır. Batı ve kuzey kapılarında da ejderha motifleri işlenmiştir.

Selimiye Camisi; 1209 ve 1326 yılları arasında Lüziyanlar tarafından inşa edilmiştir. İlk olarak St. Sophia Katedrali ismi ile kullanılan bu yapı Osmanlıların eline geçtikten sonra isminde bir değişiklik yapılmıştır. Cami olarak kullanılmaya başlanan bu yapı bu şekilde günümüze kadar gelmiştir ve Lefkoşa da ki en şık yapılar arasındadır.

Büyük Han; zamanında Kıbrısın ilk Osmanlı valisi olan Muzaffer paşa tarafından yaptırılmıştır. İki katlı motel şeklinde tasarlanmış olan bu han birbirine benzeyen 68 dikdörtgen odayı içinde barındırmaktadır. Ayrıca ortasına da yapılmış olan küçük bir cami sayesinde buradaki Türklerin bu camide ibadet etmesi sağlanmıştır.

Büyük Hamam; Lefkoşa Gezilecek Yerler arasında yer alan son tarihi bölge büyük hamam Osmanlılar döneminde yapılmıştır. Latinlerin St. George kilisesinin harabeleri üzerine kurulan bu hamam aynı zamanda Türk hamamı olarak da bölgedeki şehir halkı tarafından bilinmektedir. Harabelerin üzerine kurulduğundan dolayı hemen hamamın girişindeki bulunan yay bu harabelerden günümüze kadar kalmıştır. Ayrıca Osmanlılar döneminde yapıldığı için yapı içinde tamamen Osmanlı motifleri ve işlemelerine rastlamakta mümkündür.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yunanistan Kültürel Özellikleri

Helsinki Gezilecek Yerler

En İyi Alanya Otelleri Alanya'da Kalacak Yerler